Amsterdam'ın Tarihçesi
12. yüzyılda bir balıkçı kasabası olan Amsterdam,
efsaneye göre botla Amstel Nehri kıyılarına çıkan
2 Frizyeli balıkçı tarafından keşfedildi. Amstelredam
adı verilen kasabanın ismi zamanla Amsterdam'a dönüştü.
Amsteldam halkına, şehri Hollanda'ya
bağlayan köprülerden parasız geçme hakkının tanındığı gün
(27 Ekim 1275) geleneksel kuruluş günü kabul edilir.
Amsterdam 14. yüzyıldan itibaren ticaret sayesinde
gelişmeye ve büyümeye başladı. 16. yüzyıldan itibaren
Hollanda'da İspanyol İmparatorluğu'na karşı isyanlar
baş göstermeye başladı. Sonraları iyice kızışan ayaklanmalar,
Seksen Yıl Savaşları olarak da bilinen Hollanda İsyanı'na
(1568-1648) dönüştü. 1578'de Amsterdam'ın
da aykalanmalara dahil olmasıyla birlikte, buradaki tüm
katolik kiliseler protestan hale getirildi. İspanya'dan
tamamen kopuşun ardından ise Hollanda Cumhuriyeti
gizlice ibadet etmek zorunda kalan katolikler hariç, farklı
dinlere olan toleranslı tavrıyla tanındı. Bu sayede İspanyol
ve Portekizli
yahudiler, hala İspanya kontrolünde olan ülkelerden gelen
mülteciler ve Fransa'dan
gelen protestanlar için güvenli bir yer halini aldı.
"Altın Çağ"ı olarak kabul edilen 17.
yüzyıl başlarında Amsterdam, dünyanın en varlıklı şehirlerinden
biri haline geldi. Ayrıca Amsterdam'dan Baltık Denizi'ne,
Kuzey Amerika'ya ve Afrika'ya düzenlenen gemi
seferleri ile dünya çapında bir ticaret ağının temelleri
oluşturuldu. 18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere
ve Fransa'ya karşı girilen savaşlar nedeniyle Amsterdam'ın
refah düzeyinde de gerilemeler yaşandı. Buna rağmen 1815'te
Hollanda Krallığı'nın kurulmasıyla düzelmeler başladı.
19. yüzyılın sonları Amsterdam için neredeyse ikinci
bir Altın Çağ haline geldi. Şehre yeni müzeler,
bir tren istasyonu
ve bir konser salonu inşa edildi. Endüstriyel devrimin Amsterdam'a
ulaşması ayrıca şehri Ren Nehri'ne ve Kuzey Denizi'ne
bağlayan su kanallarının yapılmasıyla, Amsterdam'ın tüm
Avrupa'yla ve dünyayla olan bağı arttı.
I.
Dünya Savaşı sırasında Almanlar 5 gün süren çatışmanın
ardından 10 Mayıs 1940'ta Hollanda'nın kontrolünü
ele geçirdi. Savaş sona erene kadar aralarında genç Alman
kızı Anne Frank'ın da olduğu yaklaşık 105 bin
yahudi, toplama kamplarına kapatıldı. Savaşta, Hollandalı
sadece 5 bin yahudi sağ kalabildi.
|